Cemal Süreya
Cezmi Ersöz
Cevat Çapan
Edip Cansever

Hasan Hüseyin Korkmazgil

Özdemir Asaf
Şükran Kurdakul

 

 

 

          

           Aşk

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı,
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun oturmuştu
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu

Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullular
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi ki sevmek
Ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir  iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatrı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik
.

 

           Ama Senin

Daha nen olayım isterdin,

Onursuzunum senin!

 

           Bu Bizimki

Yıkıcı bir aşk bu,

Yıkıyor milletin ortasına

Tutku yükünü.

 

Bölücü bir aşk,

Ekmeği suya bölüyor

Günde üç öğün.

 

Hain bir aşk bu,

Sizin eve hırsız girer

Onunkine polis.

 

Yasadışı bir aşk,

Evlenmeyi

Hiç mi hiç düşünmüyor.

 

Soyguncu bir aşk bu,

En sıradan ezgilerden

Sevinçler devşiriyor.

 

Kökü dışarda bir aşk,

Dante ile Beatrice’ inkine

Fena öykünüyor.

 

İşgalci bir aşk bu,

Samanlık sevişenin diyor

Başka şey demi yor.